Şehirler büyüdükçe yollar kaybolur derlerdi,
Ben ise kalabalıklar içinde yönümü yitirdim,
Ne bir tabela, ne bir işaret kaldı rehberim,
Yabancı yüzler, tanıdık sesler yankılanır içimde,
Bir labirentin ortasında sıkışmış gibiyim,
Her adımım beni daha da derine çekiyor,
Güneşin doğuşunu unuttum,
Kuzey yıldızını bulamaz oldum,
Kaybolmuş bir pusula gibiyim sanki,
İbrem durmadan dönüyor, hiçbir yeri göstermiyor,
Çaresizce bir çıkış yolu arıyorum.
Sessiz bir fısıltı,
Uzaklardan geliyor,
Belki bir umut.
Belki bir ışık,
Yolumu aydınlatır,
Beni bulur.
Adımlarımı yavaşlatıp,
Sessizce dinledim,
Kalbimdeki ritmi,
Bana yol gösterdi.
Ve anladım ki, aslında kaybolmamıştım,
Sadece içimdeki pusulayı dinlemeyi unutmuştum,
Kendi yolumu bulmak için,
Önce kendime dönmem gerekiyordu,
Her yolculuk bir keşif, her kayboluş bir fırsat,
Yeter ki içimizdeki pusulayı dinleyelim,
O bizi doğru yöne götürecektir,
Her zaman…
Bir yanıt yazın