Düşüncelerim girdapta, kaybolmuşum,
Bir labirentin derin dehlizlerinde.
Her köşe bir soru, her duvar bir çıkmaz,
Nereye gitsem, varamıyorum bir yere.
Yankılanan sesler, kendi iç seslerim mi,
Yoksa aklımın oyunları mı bunlar?
Bir ışık arıyorum, bir umut kırıntısı,
Ama karanlık sarmış her yanı,
Yolumu bulmak ne kadar zor böyle.
Belki de yol yok,
Sadece dönüp durmak.
Bu labirent benim kaderim,
Belki de kabullenmek gerek.
Düşünceler zincirleme reaksiyon,
Biri diğerini tetikliyor durmadan.
Mantık nerede, duygu nerede,
Ayırt edemiyorum artık.
Her şey birbirine karışmış,
Bir karmaşa yumağı olmuş zihnim.
Bazen bir kapı beliriyor,
Ardında bir umut ışığı.
Ama yaklaştıkça kayboluyor,
Bir serap gibi sönüyor.
Belki de aradığım cevap,
Bu labirentin içinde değil,
Belki de dışarı çıkmam gerek.
Ama nasıl? Bilmiyorum.
Korkuyorum kaybolmaktan daha da,
Dışarıda ne var, bilmiyorum.
Belki daha büyük bir labirent,
Belki de hiçlik.
Bu yüzden kalıyorum burada,
Düşüncelerimle baş başa.
Bu labirent benim kalbim,
Ve ben buranın mahkûmuyum.
Belki bir gün çıkarım,
Ama şimdilik buradayım.
Kaybolmuş bir ruh gibi.
Bir yanıt yazın