Yüzleşmeler Çağı

Onların dünyası, bizim aynamız,
Yüzleşmeler çağı, saklanmak nafile.
Eskiden kaçtığımız gölgeler şimdi,
Duvarlarda yankılanan birer fısıltı.
Bizim hayatlarımız, onların düşleri,
Düşler, yani kırılgan, yani paramparça,
Yani bir zamanlar umutla beklediğimiz sabahlar,
Sonra yavaşça kaybolan birer anı,
Yani sevdiğimiz, özlediğimiz her şey,
Yani yaşanmamışlıkların acı sızısı,
Yüzleşmeler, yani kaçınılmaz…
Onların sevinci, bizim telaşımız,
Telaşımız, yani kayboluş, yani hiçlik,
Yani kim olduğumuzu unuttuğumuz bir yol ayrımı.
Bizim sancımız, onların umudu,
Umudu, yani yeniden doğuş, yani diriliş,
Yani küllerimizden yükselecek bir fidan.
Onların bakışları, bizim aynalarımız,
Aynalar, yani gerçek, yani çıplak,
Yani kendimizle yüzleştiğimiz o an,
Sonra usul usul, yavaş yavaş iyileştiğimiz,
Yani sevmek adına cesaret ettiğimiz,
Yüzleşmeler, yani belki yanılmadığımız…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir