Oydu, bir anda belirdi sislerin ardında
Yüzü, ayrılıklardan yorgun
Gözleri, bir liman arayan gemi gibi
Uzatmış sonsuzluğa kırık umutlarını
Kim bilir hangi dilden, hangi coğrafyadan
Çağının en yalnız kadını oydu
Elleri buz tutmuş bir bahar sabahı
Dursa, dinlense, hiç durulmaz ki
Bir gölge gibiydi, anıların rüzgarında
Hep düşündüm, ne yaşanmamış olabilir
En çok neresi mi, kalbiydi muhakkak
Bütün kırgınlıklara ev sahipliği yapan
Suskun çığlıkların el değmemiş ülkesi
Uçsuz bucaksız bir boşlukta yankılanan
Bir susar bir haykırırdı derinden
Ah şimdi benim sözlerim
Bir ağıttır kopmuş, durulmak bilmiyor
Bir anı defteri açılmış önümde
Günün solgunluğu ondan
Gecenin sessizliği ondan
Bir demlik çay vardı yalnızlığa
Bir yaralı serçe pencerede
Bir yanıt yazın