Boş bir salonda yankılanır yalnızlık,
Bir zamanlar dolup taşan kahkahalar suskun.
Aşkın yalanları, zehirli bir ok sanki,
Vurduğu yeri kurutur, bırakır yorgun.
Dokunduğun ten buz gibi şimdi,
Eskiden ateş saçan gözler donuk, uzak.
Kelimeler anlamsız, birer yabancı gibi,
Konuşmak faydasız, artık her şey batak.
Verdiğin sözler birer birer unutulur,
Geleceğe dair hayaller kül olur uçar.
Kırık bir ayna misali, kalp paramparça,
Her bir parçası acıyla, kanla doludur.
Ayrılık çanları çalarken acımasız,
Yabancılaşan sevdalar, bir veda busesi.
Bir yanıt yazın