Uykusuz Kentin Melodisi

Neon ışıkları altında kaybolmuş bir gece,
Asfalt yollarda yankılanan yalnız adımlar.
Gölgeler dans eder duvarlarda, birer hayalet gibi,
Uykusuzluğun şarkısı fısıldar kulaklarıma.
Kent, dev bir canavar gibi solur karanlıkta,
Her sokak lambası birer göz, beni izler.
Çatı katlarında unutulmuş düşler birikir,
Ve ben, bu beton ormanın yabancısı.

Kaldırım taşları altında ezilen umutlar,
Bir kedi miyavlar çöp tenekesinin dibinde,
Sabahın ilk ışıklarına hasret bir bekleyiş.
Taksiler korna çalar, sirenler yırtar sessizliği,
Bir barmen bardakları siler, yorgun gözlerle.
Duvarlardaki grafitilerde saklı isyanlar,
Aşk şarkıları yazılır gizlice, karanlık köşelerde.
Bir dilenci el açar, görmezden gelinir çoğu zaman,
Uykusuzluğun melodisi yükselir, daha da artar.

Gökdelenlerin tepesinde asılı kalmış hayaller,
Rüzgar eser, yapraklar düşer, zaman geçer gider.
Bu kent bir labirent, çıkışı olmayan, kaybolurum,
Her köşesinde farklı bir hikaye, farklı bir acı.
Bir sokak sanatçısı çizim yapar, umutsuz bir portre,
Ben, bu uykusuz kentte bir gölge, bir yabancı.
Yıldızlar kaybolur, güneş doğar yavaş yavaş,
Ve bu beton ormanda yeni bir gün başlar.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir