Bir sandık dibinde kalmış, solgun bir resim,
Sırrını saklar yılların, derin ve kesif.
O yüzler, o bakışlar, bir devrin aynası,
Şimdi sessizce fısıldar geçmişin yasını.
Kim bilir ne aşklar, ne sevinçler gizlidir,
O karede donmuş, kayıp bir gençlik devridir.
Bir zamanlar canlıydı her bir ayrıntısı,
Şimdi hüzünle dolar insanın iç dünyası.
Anılar canlanır, tatlı bir melodiyle,
Kaybolan zamanın izlerini sürer yine.
O eski fotoğraf,
Bir veda busesi gibi,
Uzaklardan gelen bir hatıra.
Belki bir ilk aşkın, utangaç gülüşü,
Belki de bir ayrılık, gözlerdeki düşüşü.
Zamanın acımasız eli değmiş her yere,
Silinmiş gitmiş renkler, dönülmez bir yöne.
Ama o fotoğraf, bir şahit gibi duruyor,
Geçmişin tozlu sayfalarında fısıldıyor.
Bir yanıt yazın