Bu sessiz öğlen vakti
bu kırık dökük bahçede
anılarınla örülüyüm;
toprak gibi, kök gibi derin,
çiçek gibi narin,
yaprak gibi uçucu
ve kuşlar gibi özgür
anıların.
Anıların geldiler bana,
geçmişinden, düşlerinden, özlemindendiler.
Anıların getirdiler seni,
onlar: sığınak,
onlar: yara
ve tutulan el…
Hüzünlüydüler, kırılmışlardı, yitik, kayıp, mahpustular,
anıların hayatındılar…
Bir yanıt yazın