Şehrin cam yüzü, aynasıdır ruhun,
Yansıtır içini, gizli saklı ne varsa.
Beton duvarlar, birer hissiz kabuk,
Kapatır benliği, düşleri yok eder.
Mimari bir illüzyon, hayatın oyunu.
Gökdelenler yükselir, kibirle yarışır,
Güneşi engeller, karanlığı çoğaltır.
Her çizgi, bir yalan, her köşe bir tuzak,
İnsanlık kaybolur, suretler artar.
Kalabalıkta yalnızlık, modern bir sancı.
Boş sokaklarda yankılanır adımlar,
Kimse dinlemez seni, kimse duymaz.
Her pencere kapalı, her kalp mühürlü,
İletişim bir maske, sahte gülümseme.
Yüzler donuk, bakışlar anlamını yitirmiş,
Bir labirentin içinde kaybolmuşuz hepimiz,
Gerçeklik kayıp, illüzyon hüküm sürer.
Belki bir gün uyanırız bu rüyadan,
Görürüz hakikati, anlarız manayı.
Yıkılır duvarlar, açılır kapılar,
Yeniden doğar umut, yeşerir sevgi.
O zaman anlarız, mimarinin de bir ruhu var,
İyilikle güzellikle var olur ancak.
Bir yanıt yazın