Sanatçılar da birer işçi değil mi,
Renklerle, seslerle örülen dünyaların?
Tualin önünde sabahlamak,
Bir notanın peşinde kaybolmak…
Dinle bakalım, duyabilir misin
Fırçaların dansını, çekiç sesini
Yahut da heykeltıraşın mermere fısıldadıklarını
Oylum oylum?
Kaçamasam olmaz mı bu tutkudan,
Bitmemiş eserleri düşünmekten,
Beni bekleyen boş sayfaları,
Gözlerimde büyüyen korkuyu?
Şeytan diyor ki: “Vazgeç artık;
Uyu, uyu, uyu; bu yorgunlukla.”
Fakat içimde bir ses daha var:
“Devam et, devam et, sabaha kadar…”
Bir yanıt yazın