Aklımızdaki düğümleri çözmek gerekirdi, dediler.
Her gün, her yeni fikir, her biten cümle ile
çözmeye çalıştıkça yeni bir kördüğüm belirdi
-Belki de hiç çözmemek gerekirdi.
Her yüz, her bakış, her yalan, her gerçek ile
bir maske daha ekledik yüzümüze.
Kim olduğumuzu unutana dek,
-Belki de hiç başlamamalıydık bu oyuna.
Suskun bir tanık gibi izlerken zamanı,
aklımızdan geçenleri bir bir silerken,
geriye ne kalır ki,
-Sadece sessiz bir tanıklık.
Her yeni gün, her umut, her düş kırıklığı,
bir iz daha bırakır ruhumuzda.
Çoktan unuttuk kim olduğumuzu,
-Unutmak kolay, hatırlamak zor.
Çözülmez düğümlerle dolu bir hayat,
Sessiz bir tanıklıkla sürüp gider.
Bir yanıt yazın