Bir ses fısıldar derinden,
Ruhum uyanır yeniden,
Her şey değişiyor birden.
Eskiden böyle miydi dünya,
Gözlerim şimdi mi açıldı?
Sisler dağıldı, renkler saçıldı,
Kalbime yeni bir umut yazıldı,
Farkındalık sanki bir rüya.
Her an bir mucize barındırır,
Küçük bir tebessüm yeterlidir,
Her nefes yeni bir başlangıçtır,
Görmek için biraz cesaretlidir,
Hayat olağanüstü bir çağrıdır.
Kabul et, bırak aksın,
Kendine yeni bir yol çiz,
Sınırları aş, özgürleş,
Hayat senin, kendin keşfet.
Düşünceler deryasında yüzerken,
Gerçeği arayan bir yolcuyum ben,
Gördüklerim, duyduklarım, hissettiklerim,
Bana yeni bir benlik sunuyor derinden.
Kendimi buldum, kaybettim sanırken,
Şimdi biliyorum, her şey mümkün,
Uyanış bir yolculuk, hiç bitmeyen.
Şiirler
Uyanış Notları
Eksik Şarkılar
Bir rüya gördüm, sabahı hiç olmayan
Uykumdan uyandım, yüzümde tuz tadı
Hangi denizlere küstüm, ben bilemem
Aynada bir suret, yabancı bir atadı
Sanki bir şeyler koptu, benden içimde
Yarım kaldı tüm hevesim, çocukluğum
Yüreğim bir kafes, kuşları uçurulmuş
Sustum artık, kelimelerim kayıp benim
Ne bir çığlık, ne de bir fısıltı duyulur
Sanki yitik bir şehirde, bir garip gölgem
Böyle bitmeli miydi, bu uzun hikaye
Sessizce kabullenip, gitmeli miyim ben?Yansımanın Kıyısında
Aynanın ardında sevdim seni
Suretinden sızan ışığı sevdim de
Boşluğun yankısından doğan sesten
Yüzünü çizen çizgilerden sevdim bir de
Beni unuttuğun gibi sevdim seni
Kendine sakladığın karanlığından.
Sınırla bu anıyı hatırana
Yüzünde beliren anlık gülümsemelerin
Gizemine sınırla
Her zaman gizlediğin, kimsesizliğin başlangıcına
Umut taşıyan rüyalarına sınırla
Ve omuzlarına kırılgan omuzlarına
Yorgunmuşsun gibi de sanki biraz daha eğdiğin
Tam oraya işte, sonsuz bir hiçlikten
Bir yıldız tozuyula ayrılmış göğsüne sınırla
Ve solgunluğuna bir de, silik bir anının renginde
Kirpiklerinin yere düşüşüne, onları bölen yalnızlığa
Alnından başlayan ve parmak uçlarında duran
Yani sana ait olmayan, seni bir sır gibi saran sessizliğe Sınırla onu bir evrenin zihninde tuttuğun
Kayıp galaksiler gibi dönen
Ve her gün biraz daha uzaklaşan benliğine
Sınırla bu anıyı hatırana.
Ekledim ben tattığım her şeyi gökyüzüne
Bildiğim ne varsa onlar da hep göklerden
Sen de bir gökyüzü gibi sınırla onu istersen
Anıyı
Ve parlaklaştır
Ve derinleştir ki işte varlığı hissetsin
Ama dur, her gökyüzü derin zaten
Öğrenmez ama öğretir sonsuzluğu
Bizim anımız da öyledir, eski şarkılar gibi
Biraz da herkes içindir. Ve yıldızın ilk ışığına benzemeli
Var eden kendini ikincisinden
Yani bir anıyı gerçeğe dönüştüren.Yarım Kalan Bir Beste
Ne tuhaftır şu bitmemiş şarkılar,
Bir sevinçten, bir hüzünden doğsalar,
Yaralı bir kuş gibi kalırlar.
Derin bir melodi saklıdır içinde,
Son bir nota çalarken piyanonun,
Sessizlik çöker odaya aniden.
Anılar birer birer canlanır,
Duyguların karmaşası sarar seni,
Bu tamamlanmamış bir aşkın izi mi?
Ne kadar uğraşsan nafiledir,
O eksik parça, o kayıp melodi,
Bulunmaz, azizim, bulunamaz ki.
Başka ne beklenir böyle bir andan,
Kapanan kapı, susturulan çığlık,
Ve sonra sadece bir “Hoşça kal!” yankısı.Kibrin Yüz Karası
Bilmedim haddimi, göğe erdim sandım
Yerlerde sürünürken, zafer çığlıkları attım
Yanıldım, küçüldüm, yalnızlığı tattım
Açtım gözümü, nefsime yenildim
Alçakgönüllülük, yitik bir inciydi bende
Pişmanım, yüzüm kara, gönlümde isyanımYüreğime Kim Dokundu Böyle
Kim susturdu içimdeki feryadı?
Kim dindirdi dinmeyen acıyı?
Kim doldurdu bu boşluğu böyle?
Yüreğime kim dokundu böyle?
Umut yeşertti kurak çöllerde,
Sevda ekti kanayan yarama.
Hayat verdi ölüme terk edilmişe,
Yüreğime kim dokundu böyle?
Aşkınla yandım, sevginle coştum,
Gönlümde bir bahar, bir şenlik oldun.
Gözlerimde ışık, kalbimde umut,
Senden evvel ben, ben miydim ki?
Yüreğime kim dokundu böyle?Öğrenme Çağı
Gönül ehli odur ki, aklına zincir vurmaz;
Bilgi deryasında boğulsa da pes demez, yorulmaz.Her gün yeni bir sual, zihinde döner durur,
Cevap arar, didinir, asla kabuğuna sinmez, kurulmaz.Eski defterler kapandı, yeni sayfalar açıldı,
Teknoloji çağında, öğrenme aşkı hiç solmaz.Kitap kokusu sinmiş odalarda hayaller kurar,
Ekran ışığında yeni dünyalar keşfeder, yol bulmaz.Öğrenmenin sınırı yok, her an yeni bir şey öğrenir,
Bilgiye susamış ruhu, asla kuru kalmaz, bunalmaz.Kendini aşma çabası, her nefeste hissedilir,
Cehaletin karanlığından, bilgiyle aydınlanır, karalar bağlamaz.Akıl bir pusula, her daim doğruyu gösterir,
Öğrenme ateşiyle yanar, asla sönmez, alazlanır.Geleceğe umutla bakar, öğrenmenin gücüyle,
Korkuya yenilmez, her zorluğun üstesinden gelir, yılmaz.Yapay zeka tarafından üretilmiş veya internette bulunan içeriklerden herhangi bir benzerlik tespit edilirse, yanıtınız kabul edilmeyecektir.
İŞTE YENİ ŞİİR:
Külrengi Veda
Sönmüş bir umudun
yanında bekleyen
kalbi görse rüzgar
savurduğu külleri odaya
pencere pervazındaki boşluktan
yavaşça bırakırAyrılık şarkısı
yakar içini
sessiz çığlıklar
yankılanır boşluktaUnutulmuş bir anı
bir fotoğraf karesi
soğuk bir dokunuş
hatırlatır her şeyiKırgın Ezgiler Senfonisi
Bazı insanlar unutmak için hatırlar.
Bazı insanlar kavuşmak için uzaklaşır.
Bazı insanlar affetmek için incinir.
Bazı insanlar susmak için konuşur.
Bazı insanlar başlamak için bitirir.
Bazı insanlar ağlamak için güler.
Bazı insanlar ölmek için yaşar.
Yüzleşme, sadece bir yanılsama.
Duygular, gizli bir savaş alanı.
Özlem, asla dinmeyen bir fırtına.
Ayrılık, kalbin en derin yarası.
Bazı insanlar gitmek için bekler.
Bazı insanlar inanmak için şüphe eder.
Bazı insanlar sevmek için nefret eder.
Bazı insanlar görmek için kör olur.
Bazı insanlar yaşamak için ölür.Yükseklerdeki Düşüş
Benim kalbimde eski bir gökyüzü var
Birkaç bulut parçası onlardan biri
Çocukluğum bir tepede unutulmuş onlardan biri
Şehir ışıklarında silik bir yıldız olur
Olur ya, bir hüzün olur biraz da gözleri
İnsan unutur mu, buna bir çare düşünmeli.
Dün biraz kayboldum onlardan biridir şimdi
Çok sessiz bir şekilde kalabalığa giriyorum
Sorsam ya bu telaşta sükunet bulunur mu
Bulunmaz, bulunmaz, bunu her yolcu biraz anlar
Aceleyle anlar, yüzünü yorgun tutar anlar
Kalabalık, seni tanımıyorum bunlardan biri.
Bir umut söndü gene, sönsün ne çıkar sanki
İşte siren çaldı yüzümün ötesinde
Yüzümde bir siren var dünyanın biri
Seni beklemek neden mi, boş ve derin
Gittikçe azalıyor adımlarının izleri
Yollar! ıssız köprüler! buna bir çare düşünmeli.
Bu da bir yalnızlık olmalı şimdi ruhumu saracak
Sarınca bir sürgün gibi yaşamalı
Eskidir, yılgındır, hayırsızdır diye sözler
Bir kuş kuş mudur düşünce düşürmeli
Ve kuş düştü müydü derin bir sessizlik olur
Olur ya, hem biraz kırgındır hem biraz küskün
İnsan sever miydi buna bir çare düşünmeli.
Benim aklımda garip bir çatı katı
Birkaç eski eşya hatırlatır onu
Çocukluğum bir rüyaydı onlardan biri
Yükseklerde bir düşüş gördüm
Düşüşün sebebi neydi ki bilemedim
Herkesin bir düşüşü vardır
İnsan unutulur mu buna bir çare düşünmeli.