Şiirler

  • İmkânsız Teselli

    Çocukluk bitti dedi annem,
    İlk düşen dişimle başladı yangın.
    Oyuncaklar sandığa kilitlendi,
    M E C B U R E N büyüdük.

    Artık kahkahalar saklı,
    Rüzgar sustu,
    D U R U L D U N U Z mu sandınız?

    Tam ben de kendime dönüyordum,
    Usulca silerek aynadaki sureti,
    Değmez miydi o kırılan kalbe bir özür!

    Bir ömür pişmanlığı bir ömür telafiye,
    Haksız mıydım, bilemedim ama…
    İmkansız ne güzel şeymiş meğer G E Ç M İ Ş !


  • Keder Mirası

    Bir ömür bitti mi, kalır acısı yadigâr,
    Bir gönül usandı mı, ondan da hicran azar.
    Bir sevda kurudu mu, toprağı küller saçar,
    Bir ümit söndü mü, ardından karanlık kaçar.
    Bir nefes tükendi mi, sessizlik başlar hemen,
    Bir hayat kayboldu mu, anılar kalır dünden.
    Bir aşk bitti mi, kalır ondan gönüle sızı.


  • Yarım Kalan Cümle

    Gün batımında
    Yüzüme vuran
    Ilık rüzgar kadar
    Yavaşça sokul
    Aklıma
    Sonra aniden
    Bir yağmur damlası ol
    Kirpiklerimde bekle
    Sonsuz bir an
    Gibi hissettir
    O kısacık mesafeyi
    Ve sonra usulca kaybol
    Yanaklarımdan
    Belki bir gün
    Tamamlarız o
    Yarım kalan cümleyi
    Kim bilir, belki de
    En güzel hali böyleydi


  • Belki

    Kaybolmuş bir şehirde
    yanlış sokaklara saparken
    bir umut aradım
    yabancı yüzlerde
    kendi yolumu çizmeye çalışırken
    bir çıkış var mıydı bilmeden
    Belki de dönmeliydim
    başlangıç noktasına
    her şeyin başladığı o yere
    ama cesaretim yoktu
    yeni bir labirente girmeye
    eskiyi de kaybetme korkusuyla


  • Yitik Bir His

    ne anılar biriktirdim hepsi yalandı
    gülüşler sahte, dokunuşlar bir sis
    bir oyun sandım, yüreğim yara bandı
    aşk değil, bir yanılsamaydı bu belli ki
    ne anılar biriktirdim hepsi yalandı
    böyle bir kayboluş görülmemiştir

    hayır sanmayın ki gözlerim ağladı
    yaşanmamışlıkların acısıdır bu
    gerçek sandığım her şey bir rüyaydı
    bir film sahnesi, soluk bir umut
    ne anılar biriktirdim hepsi yalandı
    böyle bir kayboluş görülmemiştir

    yalnızlığımla yeni bir yol çizdim
    geçmişin izleri silindi çoktan
    sanki ruhum gökyüzüne yükseldi
    nereye gideceğim şimdi kimbilir
    ne anılar biriktirdim hepsi yalandı
    böyle bir kayboluş görülmemiştir
    bir daha asla inanmam artık.


  • Hayal Tüccarları

    Bütün şarlatanlar şöhret, soytarılar da,
    Bir sen kaldın mahcup fikir, ey bilge düşünür!
    Çağın nabzı tutulmaz, diller pelesenk,
    Herkes bir şey satmakta, kimse dinlemez.
    Kelamın kıymeti yok, sözler yalan,
    Hakikat arayanlar, karanlıkta kaybolan.
    Meydanlar dolmuş sahte kahkahalarla,
    Gözler kör olmuş, aldanmış parıltılarla.
    Coşku sel olup akmış, boğulmuş akıl,
    Fikirler paslanmış, kalplerde bir bıkkınlık.
    Herkes bir şeyler bekler, mucize arar,
    Kimse kendi içindeki cevheri çıkaramaz.
    Sükunet bir lüks olmuş, gürültü her yer,
    Düşünceye yer yok, sadece bir boşluk var.
    Sen suskun bir nehirsin, derin ve sakin,
    Ey bilge düşünür, bir ışık yak içimizden.


  • Cam Fanus Kalp

    Şehirde bir başıma kaldım
    Yorgun ruhum sensiz bir yoldaş
    Düşlerimi sana adadım
    Kayboldum ben acı bir savaşta
    Şimdi aşkınla yanarım
    Yaralı bir serçe gibi titrerim sensiz
    Umutsuz bir bekleyiş içindeyim hala
    Gözlerim seni arar durur her yerde
    Kalbim bir cam fanus içinde saklı
    Kırılgan, narin, sana muhtaç bir halde
    Sessiz çığlıklarım yükselir derinden
    Aşkın bir zehir gibi aktı içime
    Bir sözün yeterdi iyileşmeye
    Bir bakışın hayata döndürmeye
    Şimdi küllerim savrulur rüzgarda
    Özlemim dinmez hiç bir zaman
    Hasretim bir yangın gibi içimde
    Sensiz geçen her gün ziyan
    Yalnızlığım bir dert deryası
    Nereye gitsem hep sen varsın
    Yokluğunda bir garip oldum
    Aşkınla ben yeniden doğdum
    Yanarım…


  • Kök Sökümü

    Bir ağaçtım, göğe uzarken köklerim derinde;
    Şimdi baltalar yankılanır, her vuruş içimde.
    Öfke bir yangın gibi sardı dallarımı, yapraklarımı;
    Hatıralar savrulur, rüzgarda kaybolur adım adım.
    Ne çok kuş konmuştu, ne çok yuva yapmıştım;
    Şimdi hepsi terk etti, bir başıma kaldım.
    Güneşin sıcaklığı bile dindiremez bu acıyı;
    Toprak titriyor, ayrılığın soğuk sancısı.
    Bir zamanlar umutla filizlenmiştim, hayata tutunmuştum;
    Şimdi yıkımım seyrediliyor, sessizce ölmekteyim.
    Köklerim sökülürken, ruhum da parçalanıyor;
    Gelecek karanlık, geçmiş bir hayal oluyor.
    Belki yeni bir fidan yeşerir yerimde;
    Ama benim hikayem burada son buluyor.
    Öfkenin külleri savrulurken göğe,
    Bir ağacın sessiz çığlığı yankılanır sonsuzluğa.


  • Eski Bir Fotoğrafa Fısıltı

    Sen benim yitik umudumsun
    Hatırladıklarımdan çok daha silik
    Bir anı mısın, düş mü nesin
    Yüzümde solgun bir tebessüm
    Belki de eski bir sandık dibindesin
    Nasıl yeniden yeşertir bir tohum
    Parmak uçlarımla dokunduğum
    En fazla unutulmuş bir şarkıda
    Kaybolmuş bir çocukluk düşü bulmak
    Geçmişi öldüresiye özlem
    Yarını öldüresiye yabancı
    Gözleri kırık bir aynanın yansımasında
    Sen benim yitik umudumsun
    Hiçbir veda yaşanmamışlığım
    Sadece küflenmiş bir mektup zarfında
    Sen benim yitik umudumsun
    Yabancı bir şehir gibi puslu
    Kurumuş bir yaprak gibi kırılgan
    Uykumun kenarında aradığım
    Sen benim yitik umudumsun
    Çocuk kalbimle sakladığım
    Unutulmuş bir söz gibi sessiz
    Hiç tanımadığım bir yüz gibi uzak
    Bir daha asla yaşanmayacak
    Gizli bir aşk gibi imkansız


  • Umut Kırıntıları

    Sisli bir sabahın ardından süzülür
    yalnızlığın ince telaşı ruhuma,
    bir anı düşer aklıma derinden,
    belki bir gülüş, belki bir veda.
    Umutsuzluğun gölgesi çöker üzerime,
    kayıp bir melodinin hüznüyle dolar içim,
    zamandan bağımsız bir boşlukta sürüklenirim.
    Bir fısıltı duyulur uzaklardan,
    belki bir şarkı, belki bir yakarış.
    Gözlerim arar umudun izini,
    bir ışık huzmesi belirir karanlıkta,
    belki bir sevgi, belki bir dostluk.
    Umut kırıntılarıyla beslenir yüreğim,
    yeniden doğuşun umuduyla aydınlanır geleceğim.