Şiirler

  • Kuantum Belirsizliği

    Kuantum belirsizliğinden korkuyorum,
    Hayır, belirsizliğin kendisinden!
    Ölçülmeyen ihtimallere ağıttır
    Her yeni günün şafağı.
    Her olasılık, bir varoluş.
    Kaderimiz iç içe geçmiş evrenlerde.
    İki ruh arasında en dolambaçlı yol:
    Aynı anda her yerde ve hiçbir yerde
    Titreşen bir olasılık dalgası
    Yankısı.
    An ki, varoluşun sonsuz varyasyonu
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
    Birbirine dolanan, farklı ihtimallerin
    İki farklı yansıması.
    Sen bir olasılık, ben başka bir alemdeyim.
    Zamanın ötesinde,
    Bir düğüm.
    Başlangıcın ve sonun
    İmkansızlığı.


  • Beton Bahar

    Cephede açmayan bir çiçek gibi
    Yaz geldi, küllerin kokusu sindi şehre
    Ruhum beton yığını, sanki eski bir gemi
    Bir umut belirdi, hayallerim yine de
    Yeşerecek miyim, bilmem, bu şehirde
    Aşk mı, bir yanılgı mı bu çağda?
    Kalpler mi, yoksa ekranlar mı ağda?
    Yapay bir sevinç var her bakışta
    Gözlerim ararken bir sıcak gülüşü
    Modern yalnızlık sardı dört bir yanı
    Bir yabancı gibi, kendi özgürlüğü
    Aradığım o eski aşkı, o saf sevdayı
    Bulabilecek miyim bu yalan dünyayı
    Sokak lambaları altında bir gölgeyim
    Geçmişin izleri sinmiş ruhuma derin
    Yüzümde bir tebessüm, sahte bir maske
    Acılarımı saklayan, içimde bir ülke
    Bir umut ışığı arıyorum her nefeste
    Belki de bir gün, aşk yeniden yeşerecek
    Beton bahar bile bir gün çiçek açacak
    Yüzlerde sahte gülüşler, vitrinlerde yalanlar
    Bir maskeli balo sanki tüm bu yaşananlar
    Kalplerdeki pası kim silecek, kim arınacak
    Herkes bir yabancı, herkes bir yolcu burada
    Bir tutam sevgi, bir damla merhamet arıyorum
    Belki de bu şehirde, yeniden doğacağım
    Beton bahar bile bir gün çiçek açacak, biliyorum.


  • Yarınlara Çağrı

    Uyan artık ey garip başım,
    Haydi haydi yeni çağlara.
    Silkin üstünden eski telaşın,
    Haydi haydi yeni çağlara.
    Gönlün sevgiyle doldu taştı,
    Bilgi deryası umman aştı.
    Her yürek yeni bir can taşıdı,
    Haydi haydi yeni çağlara.
    Kalk artık ey kederli yüzün,
    Aydınlansın gönlünün özü.
    Bırak geride karanlık izi,
    Haydi haydi yeni çağlara.
    Her birimiz bir çiçek açalım,
    Sevgiyle dünyayı kucaklaşalım.
    Yepyeni bir dünya yaratalım,
    Haydi haydi yeni çağlara.


  • Yürek Yangını

    Yürek yangını bilir misin nedir
    bir umut kadar tutunmak hayata
    bekleyebilmek gecenin
    en karanlık anında güneşi
    Aşkın külleri savrulmuşsa gönlüne
    bırak kendini rüzgarın sesine güzelim
    çarpsın seni o acıtan bu okşayan
    o düşüşten bu kalkışa


  • Ayrı Düşme Korkusu

    Biricik sanmıştım oysa
    Her seven bir diğerinin kopyasıymış
    Aynı şarkıları dinleyip
    Aynı filmlerde ağlayan
    Aynı boşluğa düşen
    Yine de tutundum bir umuda
    Her ayrılık bir başlangıç değil miydi
    Yalanmış, öğrendim acıyla
    Her veda bir eksilişmiş
    Yine de sevdim
    Başka çarem yok
    Aşk bu, uslanmaz.


  • Kök Sancıları

    Betonun altında yeşeren bir inat,
    Çatlaktan sızan yağmurla
    S U S A M I Ş bir ömür.
    Gökdelen gölgesinde unuttuk toprağı,
    Ayaklarımız asfalta yapışmış,
    K O P A R M A K mı zor?
    Tam biz de göğe doğru yükselirken
    Çürüyen düşlerimizle,
    Görmez miyiz o betonu delen filizi!
    Bir avuç toprakla başlayan bir dünya,
    Haklılar, unutmazlar elbet ama…
    Kök ne garip şeymiş meğer, D E R İ N D E !
    Beton çiçeği açar mı, bekleyelim.


  • Aşkın Tortusu

    Bizi tanırsın;
    suskunluğu dem biliriz,
    ihaneti demlenmiş,
    zehri nargileden…
    Bizi tanırsın;
    yüzümüzü astığımızda anlarsın,
    yarayı!
    sarmaşık yaparız,
    acı anılardan…
    Bizi tanırsın;
    kalbinin içinde unutulmak isteriz,
    ve kinin en yakıştığı yer biliriz
    kalbini…
    Bizi tanırsın;
    yaşamak biliriz,
    hesabımız kesildiğinde
    avuçlarında çürümeyi…


  • Uzaklaşan İhtimal

    Gülüşünü izlemek vardı,
    yabancı kalabalıkların gürültüsünde
    kayboluşunu…
    Gülüşünü izlemek…
    Yüksekten, umutsuz bakışların anlamsız
    tesellisine sığınmayıp seni anlamak…
    Biraz dokunaklı, biraz telaşlı…
    vardı…
    Gülüşünün hayattaki karşılığı derindi…
    Seninle çay içmek, tanımadık yüzlerin,
    hikayesi belirsiz kahvesinde…
    Sessizce susup, gözlerinde
    geleceği aramak belirsiz bir anda…
    vardı…
    Sonsuzca uzayan anlamsız sözlerle kalbini açmak,
    yüzünde
    Çocuksu bir sevinci yaşamak vardı…
    Vardı’lı geçmiş zamanları düşünüyorum
    şimdi…
    Sözlerimiz kifayetsiz…İlgilenen yok,
    o kahvedeki çayı…
    ve yoldaki veda, kader mahkumlarının
    unutulmuş bir özlemidir artık…


  • Ahenk İhtimali

    Tek nefes, tek ses,
    Yürekten süzülen,
    Bir olma heves.
    Bir bakış, bir söz, mana arayan,
    Uzaklar yakınken, gönül avlayan,
    Yürekten süzülen, cana can katan,
    Aşkın ummanında, sevgi yaratan.
    Bir dokunuş, bir his, kalbi okşayan,
    Umutlar yeşerir, sevda coşturan,
    Gözlerdeki ışık, ruhu aydınlatan,
    Yürekten süzülen, huzurla dolan,
    Aşkın ummanında, sevgiyle yoğrulan.
    Bir tebessüm, bir an, ömrü uzatan,
    Hayaller gerçeğe, sevgiyle batan,
    Yürekten süzülen, umuda katan,
    Gözlerdeki sevda, kalbi aratan,
    Aşkın ummanında, sevgiyle yatan,
    Bir bakış yeterken, kalbi bağlatan,
    Yürekten süzülen, sevgiyle yatan.
    Tek yürek, tek can,
    Bir olma isteği,
    Ahenk ihtimali.


  • BAŞLANGICIN SESSİZLİĞİ

    Başka bir ten, uzak.
    Aynı yolda yürürken,
    Yol ayrımı tuzak.

    Kendini ararken kaybolmak,
    Bir nehir gibi akıp gitmek.
    Düşünceler girdap,
    Bir iz bırakmadan.
    Bilinç bulanık,
    Sisli bir sabah gibi tükenmek.

    Belki de olması gereken,
    Kabullenmek mi yoksa direnmek mi?
    Her şey bir anı,
    Yavaşça silinirken
    Sonsuzluğa karışmak.