Gecenin Kırık Aynası

Kararmış bir feza, ne yıldız ne de bir ayet belirir
Sessizlik çökmüş şehre, her nefes bir ağıt gibi erir
Gecenin koynunda saklı, bin bir yalanın izi var
Vicdanlar suskun, nefretin zehriyle dolar taşar
Aşk bir hayal olmuş, sevda ise bir maskara
Ruhlar yorgun, kalpler kırık, bir umut arar
Ne mazi kaldı elde, ne yarına dair bir ışık
Her düş bir kabusa dönmüş, her tebessüm bir fısıltı
Karanlık ruhları sarmış, insaf yok olmuş gitmiş
Nefret büyümüş, sevgi küçülmüş, bir devrin sonu gelmiş
Ne bir dost eli uzanır, ne bir merhamet sesi duyulur
İnsanlık unutulmuş, bencillik her kalbi vurur
Gecenin karanlığında kaybolmuş, bir ümitsizlik var
Bir şehir yanar içimde, bir umutsuzluk türküsü
Her köşe bir hatıra, her sokak bir ihanet öyküsü
Yalnızlık bir yoldaş olmuş, kaderimle yürürüm
Gecenin sessizliğinde, kendi içime gömülürüm
Ne bir sevenim var, ne bir anlayanım
Gözlerimde biriken yaşlar, bir sel gibi akar
Kalbimde biriken acılar, bir volkan gibi patlar
Ne bir sığınak bulurum, ne bir teselli sözü duyarım
Her yanım yaralı, her yanım kan revan içinde kalır
Karanlıkta bir gölgeyim, yalnızlığın pençesinde
Yitip giden değerlerin, birer birer hesabını veririm
Gecenin koynunda unutulmuş, bir feryadım ben
Umut bir serap olmuş, hayaller birer birer ölür
Gecenin karanlığında kaybolmuş, bir yalnızlık türküsü çalar
Ne bir dost eli uzanır, ne bir merhamet sesi duyulur
İnsanlık unutulmuş, bencillik her kalbi vurur
Gecenin karanlığında kaybolmuş, bir ümitsizlik var
Ruhum bir kuş misali, kafesinde çırpınır durur
Yarınlara dair bir umut, bir ışık ararım


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir