Eylül Aynası

Kırık bir düş
yüzüme vuran sabah güneşi
soruyorum kedime
ayak ucundan
uyanan bu huzursuz ruh
kimin yansıması
Islak kaldırımlara
çocukluğumun oyuncağı
atılan taş nerede şimdi
ömrüm çoktan geçti
sahneye çıkan tüm artistlere
ağladım
Karanlıktaki ampulü
yakmak için uzanan elim
kurtuluş buysa
hiç çekinme
parmak uçlarınla
dokun bana
İnanıyorum anılara
duymalıyım birinden
yıllar sonra nasıl
hatırlanırım diye
sokağımızdaki eski
fırın
Öğrendim yalnızlığı
kalabalık otobüslerden
affet beni
iki kalp kırıklığının
yaşandığı zamanda
kimliğimdeki silik isimden
yarattığım ayna


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir