Uyandık, şehrin paslı rengiyle.
Bir sis perdesi indi gözlerime.
Nasıl unutulur ki o heves,
Tutunduğumuz yalan dallar, yersiz nefes,
Kabullendiğimiz bir şeydi beklemek.
Şimdi o umuttan zerre kalmadı;
Yok arayan, yok soran bir gölgeyiz.
Öylesine yabancı ki bu şehir,
Ne olmuş, ne olacak belirsiziz;
Eski bir şarkıda kaybolan sesler.
Savrulduk, rüzgarın acımasızlığıyla.
Ne bir iz, ne bir işaret kaldı bizden.
Bir yanıt yazın