Unutuşun Aynası

Bir anı düşer, solgun bir yaprak gibi ömrün yoluna…
Kaybolmuş bir ses, yankılanır boş odalarda,
Bir zamanlar dolup taşan kahkahaların izi silinmiş.
Hangi rüzgar aldı götürdü o günleri benden,
Yüzümde beliren çizgilere saklanmış sırlar,
Birer birer veda ediyor gençliğimin hayalleri.
Şimdi hangi limana demirlesem?
Yorgun düşmüş bu ruhu nerede dinlendireyim?
Hangi yıldız yol gösterir bana?
Geçmişin gölgesi uzar, karanlık bir dehliz gibi;
Hatıralar bir bir canlanır, acı tatlı bir melodi…
Ama artık çok geç, saatler durulmuş,
Her şey değişmiş, yepyeni bir dünya kurulmuş.
Ben yabancıyım bu diyarlarda.
Şans bir kelebek misali konar omzuma,
Uçup gitmek üzere bekler beni.
Tutabilir miyim bilmiyorum.
Ve işte, aynada beliren yabancı yüz,
Kim bu hüzünlü bakışlı adam?
Nereye sakladım ben o eski neşeyi?
Belki de unutmak en iyisidir artık,
Belki de kabullenmek gerekir bu yeni beni.
Zamanın akışına bırakmalı kendini,
Yeni bir başlangıç için, son bir umut ışığı…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir