Sonsuzluğa İlk Sigara

Bir sis dağılıyor içimde, zaman kırılıyor
Kaç ömür geçti bilmiyorum, aynalarda yabancıyım
Yüzümde biriken toz, hatıraların son nefesi
Ecel denen o uzun yolculuk, bir seraptı sanki
Gözlerim açık ama görmüyorum, karanlık bir dehlizdeyim
Kimsesizliğin soğuk nefesi ensemde, beni çağırıyor
Dün bir çocuktum oysa ben, gökyüzüne uçurtma salardım
Bugünse dipsiz bir kuyudayım,
Bir tren garında bekliyorum, hangi yöne gideceğimi bilmeden
Bir vedanın acısı sinmiş her köşeye, her banka
Kaderim yazılmış silinmez mürekkeple,
Yine de bir umut var içimde
Gitmeli,
Bir yangın yeri bu dünya
Ve bir sonbahar akşamında
Yeniden doğmalıyım.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir