KIŞ KELEBEĞİ

Donuk Bakışlı

Yüzünde biriken kederler,
Çığlık çığlığa suskunluğunda saklı.
Kışın acımasız rüzgarı eserken ruhunda,
Umut kırıntıları savrulur, hiçliğe karışır.
Gözlerinde biriken buz parçaları,
Erirken kalbinin derinliklerinde.

Kelebek ömrü gibi kısacık sevinçler,
Bir anlık parlar, sonra kaybolur karanlıkta.
Ellerinde tuttuğun karlar erir, avuçların boş kalır.
Zaman, amansız bir cellat gibi,
Umutlarını bir bir budar, geleceğini karartır.
Kışın soğuk nefesi değdikçe tenine,
Titrek bir mum gibi erirsin, günden güne.
Yalnızlığın beyaz örtüsü örter üstünü,
Kimsesizliğin acısı yakar içini.
Bir çıkış yolu ararsın, bir umut ışığı beklersin.

Sessizliğin hüküm sürdüğü bu diyarda,
Kaybolmuş bir ruh gibisin.

Çaresizliğin pençesinde kıvranırken,
Bir mucize beklersin.

Kış kelebeği, üşüyen kanatlarınla,
Güneşe doğru çırpınır, umutla beklersin.
Donmuş yüreğinle, baharı düşlersin.
Belki bir gün, karlar erir, çiçekler açar.
Belki bir gün, güneş ısıtır, kalbin yeniden atar.

Umutsuzluğun girdabında savrulurken,
İçindeki çocuğu uyandırmaya çalışırsın.
Bir anlık bir tebessüm belirir dudaklarında,
Geçmişin izlerini silmeye çalışırsın.
Karların altında saklı kalan bir tohum,
Filizlenmeye başlar, umut yeşerir yeniden.
Belki de kış, sadece bir geçiş dönemidir,
Yeni bir başlangıca hazırlık, daha parlak bir geleceğe.

Ve sen, kış kelebeği, uçmaya devam edersin,
İçindeki umutla, baharı bekleyerek.
Soğuk rüzgarlara meydan okuyarak,
Güneşe doğru yol alırsın, yılmadan.
Belki bir gün, kanatların güçlenir,
Gökyüzünde özgürce dans edersin.
Kışın acımasızlığına rağmen,
Bir umut çiçeği açar içinde,
Kış kelebeği, yeniden doğarsın.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir