Bir yel esti ömrün tarlasında,
Savurdu ne varsa, anıları, düşleri.
Sessiz bir bekleyiş başladı.
Nedendir bu telaş, bu amansız koşu?
Nereye varır bu bitmek bilmeyen yarış?
Her zafer bir yenilgi, her gülüş bir yas sanki.
Bir gölge gibi takip eder pişmanlıklar,
Yitik umutlar serpilmiş yollara.
Günahlar birikir, vicdan azabı dinmez.
Ruh, paslı bir zincirle bağlı sanki.
Bir sır kaldı içimde.
Gözler aynada solgun bir suret arar,
Yüz çizgilerinde kaybolan gençliği.
Yalanlar fısıldar, gerçekler acıtır.
Bir gölge gibi takip eder pişmanlıklar,
Yitik umutlar serpilmiş yollara.
Düşler birer birer söner, küle döner.
Hayat bir sınav, bilmecelerle dolu,
Yanıtı bulunmaz sorular yumağı.
Her nefes bir vedadır, her doğan bir batış.
Yalanlar fısıldar, gerçekler acıtır.
Bir gölge gibi takip eder pişmanlıklar,
Yitik umutlar serpilmiş yollara.
Belki de teselli bulunur, Zamanın Sillesinde.
Bir yanıt yazın