Öyle derinlere gömülmüşüm ki
hatıranın paslı zincirlerini kırmaktan
puslu aynalar büyüyor aniden
bütün gerçekliğimde
sonra küle dönüyor düşlerim
Bu bitmemiş senfonilerde
derinleşiyor yine
kaygıların ve korkuların tortusu
tırmalıyor acımasızca ruhumu
uykusuz bir çakal
Benliğimin haritası siliniyor
yüzümün atlası çözülürken
Uçsuz bucaksız bir labirent
kesiliyor bakışlarım
yanıyorum içten içe
Yüzünü ver bana dokun
Şifa verir gibi kırık bir kalbe
yüzünün bütün çizgilerini
çevir benliğimin labirentine
yoksa kimliğimden edecek kaygılar beni
Bir yanıt yazın