Yüzümdeki Kir

Ah, yine sustum içimde…
Severim ben aynaları bir gün,
Çatlakları olmasa da.
Severim aynaları bir gün,
Yansıttığı her yüz, bir başka yalan,
Benim de bir yalanım var,
Söylenmemiş, gizli kalmış.
Su akar gözlerimden, içime doğru,
Ah her şeyim…
Severim ben aynaları bir gün,
Kırık bir yüzün ortasında,
Yüzümdeki kir.
Yol karanlık, ayna bulanık,
Silmeye çalıştıkça derinleşiyor…
Gördüğümü sanırsam bir gün,
Gerçeğin ta kendisi,
İnsanların kendilerini kandırdıklarını anlarım,
Bir gün daha…
Susarım ölürüm, saklarım ölürüm,
Doldururum içime bütün acıları,
Yüzümdeki kir…
“sabah beşte,
sessizce”
Ah, aklım ve kalbim,
Her şey içimde kaldı.
Maskeler maskeler ve yalanlar,
Yüzüme sürdüler. Kara bahtım, kalbim,
İnsanlığın karanlık sırlarıdır, biliyorum
Kederli bir mendil diye sakladığım yüzüme
Yüzüme sürdüler,
Bir aynanın önünde
Bir karanlığın içinde
Yüzümdeki kire karşı
Bir insanın çaresiz, sessiz yalnızlığında
Ölüm nasıl gizlenirse öyle
Yalan dilinde
ve her dilde…
hayat
acısıyla
Artık katiyen biliyorum;
Yüzüme sürülen her yalan,
Gülüşlerimin arasında sakladığım bir bıçaktır.
Dişlerin arasında…
Dünyada
ve her yerde…


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir