Suretim aynalarda bir sisli resim,
Her çizgi bir anının izini sürer.
Yüzümde saklı bir hüzün haritası,
Gözlerimden dökülen yaşlarla çizilmiş,
Geçmişin gölgeleri düşmüş üzerime.
Kirpiklerimde biriken acı sözler,
Dudaklarımda yarım kalmış bir tebessüm,
Yanaklarımda solgun bir gülün hüznü var.
Alnımda beliren her kırışıklık,
Bir düş kırıklığının, bir hayaletin yansıması.
Yüzümdeki bu derin çizgilerde,
Kaybolmuş bir aşkın hikayesi gizli.
Kaşlarım çatık, bir öfke maskesi sanki,
Yüreğimde dinmeyen bir fırtınanın habercisi.
Burnum, havayı koklar, eski bir anıyı arar,
Çenem, kararlılıkla sıkılı, direnişin sembolü.
Yüzüm, bir kitap gibi okunur, lakin,
Her okuyanın farklı bir anlam çıkardığı,
Karmaşık ve anlaşılmaz bir bilmece.
Yüzüm, benim en değerli hazinemdir,
Çünkü o, benim yaşadıklarımın aynasıdır.
Her hüznü, her sevinci, her acıyı taşır,
Yüzüm, benim kimliğimdir, benim hikayemdir,
Onu saklamam, onu gizlemem, onu severim.
Çünkü yüzümdeki her çizgi,
Beni ben yapan anıların birer nişanesidir.
Yüzümdeki hüzün haritasında,
Kaybolmuş bir umudun izini bulurum.
Belki bir gün, bu harita değişir,
Yerini neşeli bir tebessüm alır,
Ama o güne kadar, yüzümü severim,
Çünkü o, benim gerçeğimdir.
Bir yanıt yazın