Yüzleşme Sahnesi

Gecikmiş bir itiraf, paslı bir bıçak gibi şimdi
Fani ömrün aynasında, yalanlar çoğalır hep böyle
Suçlu bir sükût, kırık dökük, talihsiz bir veda
Getirebildiğim, pişmanlıklarımın en koyusu sana
Susmak ağır, konuşmak yaradır özledim demek bu
Yersiz yurtsuz hayallerden ne kalır geriye
Bir tutam kül, biraz gözyaşı, ayıptır söylemesi
Pişmanlıksa nafile, çoktan geçtik o eşiği bilirsin
Çekingen bir fırtına gibi getirdim sana bunları
Bir de unutuşum, canıma kastım hain ve zalim üstelik
Hatırla eskiyen kırgınlıkları, düşüşündür
Umutsuzluk notları getirdim sana kaçışlarımı
İstersen yok say bunları teselli de arayabilirsin
Beni affet, bu sahnenin sonu seni seviyorumdur bu
Geçmişi yakan bir kadının silueti var aklımda
Kendini ölümsüz sanıyor, onu getirdim bahistir
Yoruldu beklemekten, susarak öğrendi kaderi
Aşkın öte yakasında yaşadı, Memento dediler adına
Gecikmiş bir itiraf, paslı bir bıçak gibi şimdi
Bıçak keskindir bunca yıl nice kalp kırmaktan
Acının sesini duydum ve onu getirdim sana
Unutulmaya geldim işte affedilmeye değil
Kov beni kalbinden ama bekliyorum demek bu


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir