Beyoğlu’nda bir garsonu soydular gece
Kaybolmuştu ruhu, yalnızlığa küsmüştü
Üç kurşun sıktılar boşluğa sinsice
Karanlık bir umut gökyüzüne yükseldi
Dertli kemancı, yorgun bir sokak köpeği
Kayıp aşkların yankısı, geçmişin gölgesi
Üç hayalet sarmıştı onu çaresizce
Beyoğlu’nda bir garsonu soydular gece
Şarabın rengi, hüznün aynasıydı
Gördüm sandım, kulaklarım duydu
Kimse yoktu, herkes oradaydı
Kendini vurdu, anladım geç oldu
Bir yanıt yazın