Yurtsuz Yüzler Atlası

desen ki rüzgarın sesi
eski bir radyoda cızırtılı anılar
desen ki hiç gelmeyecek gemileri bekleyenler
en kalabalıkta en yalnız, en suskunu en deli dolu
evini unutmuş olsun
sen ki kırık dökük bir sandalda o kayıp umutsun
tanıdık olmayan bir kıyıda o
bildiğin acının ellerinden tutmuşsun
desen ki kaybolmuşsun

denizler tuzdan bir yara olup kanıyor
zamandan kaçıyorsun
bir de bakmışsın martılar çoktan göçtü
şimdi seni bilmediğin bir şehir çağırıyor
unutulduğun unutulmadığın karmaşık bir şehir
bir de bakmışsın boş valiz bitti
sen aramaya başladığın zaman

kırık dökük bir sandalda o kayıp umut
kendini hiçbir yerde ait hissetmeyeceksin
hüzün senin
istersen kaderini yersiz yurtsuz düşlerle bir tut
ellerini dizine vur
geçmiş gelecek şimdi diyerek
koştur
bir de bakmışsın yabancı sokaklarda
nasıl ki kaybolmuşsun
tüket
ve bitir yolculuğunu.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir