Paslı tel örgüler ve en kuytu yerinden kanadı kuş
Issızdı düşlerim, gündüzdü, dönüp geldim işte
Kum ve su bir de yersiz yurdum var sana
Getirebildiğim, renklerini yitirmişti çünkü düşler
Kumu işle suyu bekle özlemedim demek bu
Bedava konak hüzünlerden ne kalır geriye
Biraz Çerkez biraz Kürtüz yazıktır demesi
Sığınmaysa günahtır külliyen yasak bilirsin
Çekingen bir itiraz gibi getirdim sana bunları
Bir de dilim, başıma dert buruk ve yabancı üstelik
Hatırla yıkılan sınır taşını, sürgünlüğündür
Mülteci damgaları getirdim sana sınırdan kaçışlarımı
İstersen yok say bunları ağıt da yakabilirsin
Beni anla kapının önünde seni bilirimdir bu
Hayatını çizen bir adamın resmi var yanımda
Kendini kimsesiz sanıyor onu getirdim nimettir
Büyüdü küçülenerek, taşlayarak savurdu kader onu
Suyun bu yakasında yaşadı, göçmen dediler adına
Paslı tel örgüler ve en kuytu yerinden kanadı kuş
Kuş yorgundu bunca yıl nice gök taşımaktan
Kanadın sesini duydum ve onu getirdim sana
Kaybolmaya geldim işte aranılmaya değil
Sav beni yurdundan ama seviyorum demek bu
Bir yanıt yazın