Yokluğun öyle keskin ki
sanki bir bıçak sırtında yürüyorum
tenim kanıyor usulca
hatıraların paslı dikenlerinden
Bu telaşlı şehirde
anılar birer yabancı suret
düşüyor kaldırımlara sessizce
Kimsesiz bir gölge gibi
yüzümde soluyor her tebessüm
tutunacak bir dalım kalmamış sanki
Bir yanıt yazın