Atölyeme düşen ışık, mermerin tozunu dans ettiriyor
Bir figür beliriyor, belirsiz arzularla yoğrulmuş
Dokunuyorum soğuk yüzeyine, geçmişin yankısı mı bu?
Çekiç sesleri suskunluğu bozuyor, aşkın sesi mi bu?
Düşünüyorum taşın içindeki ruhu, onu özgürleştirmeyi
Modern zamanların yalnızlığı, bir heykelde mi saklı?
Yontuyorum acımasızca, kırıyorum fazlalıkları
Aşkın kusurları mı bunlar, yoksa mükemmelliği mi?
Ellerim titriyor, bir kalp mi yaratıyorum yoksa bir maske mi?
Geleceğe bakıyorum, heykelim kimin olacak?
Dokunuşlarımda kayboluyorum, aşkın labirentinde
Belki de sadece kendimi yontuyorumdur, kim bilir?
Tamamlanmamış bir aşk hikayesi, mermere kazınmış
Sonsuz bir bekleyiş, bitmeyen bir arayış.
Sadece taş ve ben.
Bir yanıt yazın