Kelimeler susuyor yorgun daktilolardan
Yaralı harflerin üstüne eski defterlerin üstüne
Sessizlikse derin ve paslı bir akşam şehrinde
Sözlere doğru kayıp en kırılgan umutlar
Bu sessizliktir yuttuğumuz kalabalık caddelerde
Toz içinde kütüphaneler ve yarım kalmış fırçalar
Suskun duran elleri ve bitmemiş cümleleri
Şair değil artık sokaktaki dilencilerde
Issız parklarda ve unutulmuş sinemalarda
Solgun yüzleri ama acılı yürekli
Sessizlik çöküyor yıkık köprülerden sahnelere sahnelere
Gri düşleri yırtık bavullarda
Sessizlik yayılıyor odalardan öyle sessizlik
Boyanır terk edilmiş evler salısı
Bir kalem bir keman bir not defteri
Yazdıkça böyle kayıp anlamları
Bir yanıt yazın