Şüphe, umuda zincir, kaygı da huzura duvar,
Nasıl güvenir insan, hep bir şeyler arar da…
Elden kayan sükûnet, dilde bitmeyen sitem,
Kendi gölgesinden ürker, kalbi dinlemez neden?
Gözler aynada bir yabancı, ruhu bir başka yerde,
Düşünceler karmaşık, geçmiş gelecekte perde.
Korku büyür içte, bir karanlık kuyu gibi,
Işık ararken kaybolur, bir garip yolcu gibi.
Unutulmuş dualar, terk edilmiş umutlar,
Ruhun feryadı duyulmaz, suskun dudaklar.
Yılgın zihinlerde savaş, bitmeyen bir mücadele,
Sevgiye hasret kalpler, tutsak birer kafes içinde.
Yalan gülüşler saklar, gerçek acıyı derinde,
Kırık dökük hatıralar, derin bir inilti içimde.
Yılgın zihin, bir labirent, çıkış yolu kayıp,
Kendine yabancılaşır, bir ömür böyle garip.
Bir yanıt yazın