Bir kalır eski haritalarda yurdundan sürgün şehirler
Kaybolmuş zamanlarda yeniden yeşermedikçe
Bir kalır soğuk taşlarda yalnızlığın o izleri
Kuşların kanat sesinde duyulmadıkça
Bir kalır yabancı ellerde tutulmayan o toprak
Düşlerde büyüyen hasret diner mi hiç bir yaprak
O çok eski bir yemin gelip gitmeler
Bir kalır uzun yollarda yorgun ayak izleri
Bir kalır dilsiz acıların hep “Belki” dedikleri
Çok yorulduk hep yorulduk yorulmaktı bütün yaşadığımız
Yorulduk ellerimiz umudumuz sonsuz uzun türkülerimiz
Tükenir dağınık diriliği sabrımızın bir gün
Bir kalır uzun ağıtlarda anısı çok yorulduğumuzun
Bir yanıt yazın