Yazılmamış sözlerin ağırlığı çökerken
Modern şehrin yorgun kaldırımlarına,
Ve en kırıldıktan sonra
Sessiz fısıltılarla avunmak kendinle.
Saat dokuz iş hanları camlarından
Neon ışıkları yansıtıyorlar,
Umutları soruyorlar, umutlar,
Bir nehrin akışkanlığı gibi bir şey.
Hiçbir şeyim yok eskiyen zamandan başka
Keşke sadece bunun için affetseydim seni.
Çünkü her satırda bir eksiklik var,
Her kelime bir vedayı taşıyor.
Ve sessizlik, en gürültülü haliyle,
Bana seni hatırlatıyor.
Yazılmamış sözler,
Asla gönderilmeyen mektuplar,
Sonsuz bir bekleyişin kıyısında.
Bir yanıt yazın