Yazgıya Kıvrılan Nehir

bir serçenin kanadına değmeden
hayat bir yere akmaz
derinde
kırık aynalara uğrar
ani bir ömür telaşı
her hesapsız savruluşun yankısı
yalnızlık
ve yalnızlık
çok eski bir türküdür
hayat bir yere akmaz
o bir bekleme halidir
hayat yoluyla varılabilir yarına
hayattan kopulabilir umarsızca
ve sabır tükenebilir hayattan önce
ama hayat bir yere akmaz
o bir bekleme halidir
hatırlamak
yavaş bir unutma halidir
dilek ışıktan hızlıysa
geç kalınmamalıdır
şefkat sözcüğüne
bir annede de rastlayabilirsin
bir yabancı da
gözün dolmaz
kendi hüznünü bir yüzde görünce
o bir yüzleşme halidir
ama ürkersin
insanın sevdiği sessizlikten
maske yaparsın aynadan
hayat bir yere akmaz
o bir dinlenme halidir
her güvenceyi dilersin kaderden
oysa umutla kaygı arası
uzun malum ince bir çizgi
bir yere akmaz
o bir yenilme halidir
hoşça kal denmez bir giden dosta
söylenemez zira
çok veda bir anda
yolcu sanılmaz her kalana
herkes o anın yandaşı olmayabilir
hiç bir küskün
bıraktığı yeri özlemez asla
hayat bir yere akmaz
o bir kabullenme halidir
sessiz bir bekleyişin gölgesinde