Yarım kalmış bir şehir hatırlamak şimdi
gri duvarlar, solgun bir gökyüzü
bir nehir geçer içimizden usulca
dökülür eski zamanlara
Belki bir yağmur diner ansızın
bir serinlik iner yorgun yüzlere
kaybolmuş sesler yankılanır yeniden
çocuk kahkahaları karışır rüzgara
ve her köşe başında bir umut filizlenir
unutulmuş şarkılarla
Bir tanıdık yüz belirir uzakta
bir selam çınlar, ısıtır içimizi
göz göze geliriz, suskun bir an
geçmişin izleri canlanır usulca
Biz susarız, şehir konuşur kendi dilince
her adımda bir hatıra gizlenir
yeniden yazılır kader ağları
Belki döneriz bir gün o şehre
adımlarımız yankılanır sokaklarda
perdeleri aralarız, ışık girer içeri
yeni bir başlangıç yaparız birlikte
tanıdık sevinçlerle dolar yeniden
kendi hüznünü unutan zaman
Bir yanıt yazın