Şimdi
bir hiçliktir içime sinen
unutulmuş yüzlerin aynasında.
Sokaktan
boynu bükük bir akşamsefası sokaktan
yansıtıyor o kayıp çocukluğumu.
Taşarak düşlerden anılardan
gelip kalbime konuşlanıyor.
Kalbimin kırılgan zambakları
kalbimin solgun zambakları.
Ve yıldızlara doğru
sedef: zamanın dokunuşu.
Nehir: umut enkazı.
Yalnız duvarlar arasında
anıların hayaleti kederli.
Sis görüyorum kül görüyorum
bütün duvarlar arasında
boğuntulu buruk yabancı
– sessizliğin zehirli sarmaşığı –
yuvalara uğramıyor.
Babam çok erken gitti
beni sar, sonra hatırla beni.
Bir yanıt yazın