Sessizliğin ağır perdesi iner odana
Duvarlar fısıltıyla hatırlar eski şarkıları
Unutulmuş bir melodi, yankısı kalır boşlukta
Yatağın soğuk teni, sarılmaz yalnızlığına
Düşünceler karmaşık bir labirentte dolanır durur
Anılar birer birer canlanır, acıtır derinden
Gözlerin karanlığa alışır, yıldızları ararsın
Ellerin titrek bir mum gibi, aydınlatır yüzünü
Bir fincan kahve, dumanı dağılır yalnızlığına
Kelime kelime çözersin hayatın bilmecesini
Sezgilerin seni alıp götürür uzak diyarlara
Yine de bir boşluk kalır, derinlerde bir sızı
Yarın yeniden başlar, yalnızlık alfabesiyle.
Bir yanıt yazın