Gün biter, çöker içime bir telaş,
Beton yığınları arasında yankılanan sesler.
Tanıdık yüzler birer birer uzaklaşır,
Kimsesizliğin soğuk nefesi ensemde.
Şehir bir labirent, kaybolurum her seferinde,
Ne bir yol gösteren, ne bir el uzatan,
Sadece neon ışıklarının sahte parıltısı.
Umut bir serap çölde,
Koştukça uzaklaşan.
Yapayalnızım bu kalabalıkta.
Kendi içimin dehlizlerinde.
Suskun çığlıklar yükselir.
Ruhumun derinliklerinden.
Yine bir gün batımı,
Sessizce akar zaman, usulca,
Anılar birer birer canlanır zihnimde.
Keşkeler, pişmanlıklar, yarım kalmışlıklar,
Bir girdap gibi çeker beni içine.
Yüzleşmekten korktuğum gerçekler,
Karanlıkta fısıldar durmadan.
Yarın, belki bir umut ışığı doğar.
Bir yanıt yazın