yosun kokulu taşlarda
düşerken kanat sesi
deniz feneri yalnızlığı
beklerken gelmeyeni
şayet umut bir martıysa
kanatları kırılmışsa
hangi limana sığınır
kayıp bir adrestir artık
hatıralar tuzlu bir yara
içimde saklı derinlerde
hadi dur biraz dinle
kırık aynalarda geçmişi
gözlerin hapsolmuş derinde
hangi rüzgar savurur seni
kimsesiz bir kıyıda
bir nefes kadar yakın
bir o kadar uzak
şimdi sensizliği giyin
avuçlarımdaki deniz kabukları
bir veda busesi gibi
yüreğimde yankılanır
geçmişe dair bir sızı
Bir yanıt yazın