Bir kalır içimizde o derin sancısı yalnızlığımızın
Kalabalıklar içinde kaybolup gittiğimizin
Bir kalır buruk tadı dillerde eski şarkıların
Unutulmuş sözlere tutunup ağlamadıkça
Bir kalır boş bakışlar aynalarda o yorgun suretler
Sahipsiz sokaklar terk edilmiş evler sizin olmadığınız o kentler
O çok acımasız döngüsü umutla beklemenin
Bir kalır uzun gölgeler ve onların sırları
Bir kalır suskun insanların hep “Belki” dedikleri
Çok yorulduk hep yorulduk yorulmaktı bütün anladığımız
Yoruldu kalbimiz aklımız sonsuz uzun yollarımız
Tükenir yavaş yavaş sihri o ilk dokunuşun bir gün
Bir kalır solgun fotoğraflarda anısı çok yorulduğumuzun
Bir yanıt yazın