Öyle bir boşluğa düş ki
Bütün sesler yankısız kalsın,
Gözlerin tanıdık silüetleri seçsin
Ama dokunmaya cesaretin olmasın.
Öyle bir kalabalığa karış ki
Yalnızlığın en keskin halini yaşa,
Herkes bir şeyler anlatırken
Sen sadece dudak hareketlerini izle.
Öyle bir aynaya bak ki
Yüzündeki çizgiler yabancı gelsin,
Hatıraların bir serap gibi uzaklaşsın
Ve kim olduğunu hatırlamaya çalış.
Öyle bir şarkı dinle ki
Hiç duyulmamış bir melodi çalsın,
Ruhun titreşsin, anlam arayışın artsın
Ama kelimeler boğazında düğümlensin.
Öyle bir rüya gör ki
Uyandığında hiçbir şey hatırlama,
Sadece derin bir kayıp duygusu kalsın
Ve hayatın anlamı sorgulanmaya başlasın.
Bir yanıt yazın