Yabancı Trenler

peronda bir kadın unutuldu dün gece
siyah mantosu rüzgarda savruluyordu
gözleri uzak bir şehri arıyordu belli ki
yüreği eski bir şarkı gibi suskun
kaç tren geçti bilmem yanından
oysa ne umutlarla gelmişti kim bilir
ellerinde solmuş bir demet menekşe
istasyon lambaları söndü birer birer
yalnızlığı büyüdü gecenin içinde
belki de bir mektup bekliyordu gelmeyen
belki de bir söz duymak istiyordu duyulmayan
yüzünde biriken hüzün dağıldı yavaşça
kimsesizliği bir gölge gibi sardı etrafını
sabahın ilk ışıkları vururken yüzüne
bir tren düdüğü yırtar sessizliği
kaçan bir sevgili miydi onu bekleten
yoksa bir hayal miydi peşinden koştuğu
gözyaşları karıştı istasyonun tozuna
hangi peronda kayboldu bilinmez
yabancı trenler geçti durmadan
kaderini yüklenip gitti uzaklara
bir veda busesi gibiydi her bir düdük sesi
bir anı kaldı geriye, silinmeyen
bir kadın unutuldu peronda dün gece
yine bir tren geçti, ardında bir hiç bırakarak.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir