Onların, yani bizden öncekilerin
Yüreğine sinmiş bir deniz hasreti vardı
Denizler, yani bilinmez, yani uzaklar
Yani bir gemi düdüğüyle titreyen ruhlarında
Çekip gidenin ardından el sallayanların umudu
Yani gurbet türküsü, yani memleket kokusu
Yani yaşanmamış bir hayatın hayali
Bizim, yani onların torunları
Sahillerde kaybolmuş, yitik bir coşku
Biz, yani yeni çağın çocukları
Beton yığınları arasında deniz arayan gözler
Sahilde değil, ekranda yansıyan dalgalar
Yani yitirilmiş bir içgüdünün peşinde
Onlar denizlere açılırken özgürlüğe
Biz sanal sularda boğuluyoruz yavaşça
Yani onların hasretiyle bizimkisi bambaşka
Yani aynı deniz, farklı gemi, aynı hüzün…
Bir yanıt yazın