Bir tan vaktiydi, ruhum firardaydı;
Yüzler tanıdık, sesler bir o kadar yabancı;
Aynadaki suret, sanki bir eski tanıdık;
Çözülmez bir bağ, kopmaz bir sancı.
Her gülüş bir maske, her söz bir muamma;
Yapayalnızım kalabalıkta, derinden yaralı;
Bu şehir benim mi, yoksa ben sürgün müyüm buralı?
Bir yalan denizinde,
Kaybolmuş bir gemiyim.
Sonsuz bir hiçliğin içinde.
Bir yanıt yazın