Vicdanın Pası

Güzellik kaybolmuş, yalan dolmuş her bir söze,
Ne hoş âna hürmet var, ne kıymet var hakikate,
Kirli bir duman sarmış, gönül gözü kapanmış,
Hakikat ırak düşmüş, riya her dem rağbet görmüş,
Vicdan paslanmış, suskun kalmış bunca derde,
Aşk bile yara almış, sahtelikten, gösterişten,
Ne çare bulunur bilmem, bu yozlaşmış âleme.
Nefs ağır basmış,
Kalpler kararmış,
Ruhlar üşümüş.
İnsanlık unutulmuş, menfaat olmuş ilke,
Dostluklar çıkar olmuş, vefa bir anı olmuş,
Merhamet silinmiş, acımasızlık kol gezmiş,
Her köşe karanlık olmuş, umut ışığı sönmüş,
Ne kadar ağlasak boş, gönüller taş kesilmiş.
Yüzlerde maskeler, sahte tebessümler,
Özler boşalmış, suni sevinçler artmış,
Hayaller yıkılmış, gerçekler acımasız,
Gönül incinmiş, sevgi tükenmiş,
Ne kaldı elde, bir avuç pişmanlık.
Günah çoğalmış, tövbe unutulmuş,
Affet bizi ey Rabbim, biz aciz kullarız.
Kalplerde bir sızı, ruhlarda bir yara,
Gelecek karanlık, geçmiş bir pişmanlık,
Umutsuzluk her yanı sarmış, bir çıkış yolu yok,
Ne yapsak boşuna, bu dünya böyle gelmiş,
Bir teselli ararız, bulamayız hiçbir yerde.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir