Uzaklara Bakmak

Uzaklara bakmak iyi gelir bazen,
boşluğa, bilinmezliğe,
günlük telaşenin ötesine…
Ufuk çizgisini hayal etmek,
olası yolları, varılacak yerleri,
kaçışları, yepyeni başlangıçları…
Belki de sadece dinlenmek.
Uzaklara bakmak cesaret ister,
geçmişi silmeyi, geleceği kurmayı,
risk almayı, yeni sulara açılmayı…
Tanıdık limanlardan ayrılmak,
dalgalarla boğuşmak, fırtınalara direnmek,
yalnızlığı kabullenmek,
yeni bir ben bulmak.
Uzaklara bakmak umut aşılar,
karanlığın ardından aydınlığı,
kışın ardından baharı,
yenilgiden sonra zaferi…
Yitirilmiş düşleri yeniden yeşertmek,
sönmüş umutları canlandırmak,
hayata tutunmak için bir sebep bulmak.
Sessizlik…
Sadece sessizlik.
Ve uzaklar.
Uzaklara bakmak bazen yorar,
gerçeklerle yüzleşmeyi,
hayallerin kırıklığını,
olmayacakları kabullenmeyi…
Ama yine de bakmak gerekir,
hayatın akışına direnmek yerine,
kendini bırakmak gerekir o sonsuzluğa…
Belki de aradığımız cevap oradadır.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir