gece yarısı bir şey değil de
sabahı beklemek sancılı,
şehirlerin
ışıkların
yalnızlığın hatırına
susuyorduk da yazdık
soğuk yastıklı yalnızlıkların hürmetine
öylesine değil
unutulsun diye değil
yalanlardan değil
yazmak gerekti
yazmasak olmazdı sanki
hani bazı
içinde bir cam kırılır
gri için
loş için
her karanlıkta çoğalan
sessizlikler için
belki kedilerden gayrı
uyuyanlar için
yol uzun
son uykusuzluk
derin anılardan kalma
bir yudum umut için
yazmak gerekti
yazmasak olmazdı belki
saat görüldü bir zaman
sonra sökülmez oldu duvarların aynası
karanlık çakmak
sigara falan
kalabalık oldu düşünceler
o düşüncelerin ağıtı oldu
yas oldu hatta
serzeniş yas ve kabulleniş için
pişmanlıklar oldu
her hatanın final dersi vicdana verildi
gerisi isyan oldu
kıyılar yalnızlıklar
kaçışlar oldu…
Bir yanıt yazın