Yılgın bir sabırdı çöktün içime
Bütün yalanları dinledin
Unutulmuş taşra
Güneş değmişti yüzüne
Kirpiklerin hicran damıtması
Üşümüştü terkedilmiş ahşap ev
Yıpranmış zamanın izleri tende
Nereye saklanıyorsun, dedim
Gecelerin kuytusundan
Gölgelerle kaybolurken anılar
Unutulmuştu taşraydı
Çekindim fısıldadım ardından
Taşradaki unutulmuş yabancı
Nereye böyle
Yankılandı sessizlik ulaşmadı
Vurdu geçti yürüdüğüm yolu
Hüzününü serpiştirdi kalbime
Atının nal sesleri
Ben sustum, sükut anlaşılamadı
Yılgın bir sabırdı
Hikayemin yalnızlığını sardım da
Kimse anlayamadı sırrımı
Unutulmuş kaldı taşra kaldı
Gölgeler kaldı anılar kaldı
Yalnızlıktı
Bir yanıt yazın