kaç yüz bahar geçti burnumdan
hangi kokuydu hatırlayamıyorum
annemin sardığı dolmayı anımsıyorum tatsızdı
belki de aç değildim
bir de anlamsız olaylar
bir dilencinin mendili örneğin
bir kedinin umursamaz uyuyuşu
nasıl yaşanır bu karmaşık duyularla
hangi akıllılar nasıl dayanır buna
kimsenin geçmişini aramak derdim değil
kendi hikayemi anlamak yetiyor bana
yalnız bir öğlen vakti
eskiden sevdiğim bir parfümü düşünerek
sonra yoğun duygular
çuval dolusu mis gibi
içim coşuyor
bitsin diyorum
neyin sonu ama
en azından bu sentetik kokuların
Bir yanıt yazın